Cuma, Ocak 12, 2007

Kazinform'dan Önemli bir Kazakistan-Türkiye İlişkileri Yorumu

A-K-T grubunun değerli üyesi Hakan Yıldızcı Kazakistan'ın resmi haber ajansı Kazinform'da yayınlanan kayda değer bir yorumu gönderdi.

Kazakistan-Türkiye ilişkilerinin incelendiği yazının başlığına da yansıyan ana teması Kazakistan'ın Türkiye ile olan ilişkilerini daha da ileri seviyelere çıkarmak ve ilişkilerde ana ekseni etnik kültürel ve dinsel benzerliklerden ziyade karşılıklı ekonomik fayda prensibi üzerine oturtmak istediği.

devamını okumak için alttaki bağlantıyı tıklayın


Yazıda, Tengiz Enka'da ve geçen sene Gate Atırau'da yaşanan olaylara değinilmiş. Kazakistan'da halkın bu olaylara tepki gösterdiğini aktararak ilişkilerin bu anlamda yara aldığını ima etmiş. (Türkiye'deki tepkiye değinilmemiş) Buna rağmen iki ülkenin de hükümetler seviyesinde olayları daha da büyütmeden kapatmalarının ilişkilere verilen önemin bir göstergesi olduğuna değinilmiş.

Türkiye'nin Kazakistan'ın Orta Asya'daki önemini kavradığı ve Kazakistan'ı Türk birliğinin sağlanmasında öncü ülke olarak gördüğünden söz edilmiş. Nazarbayev'in 17 Kasım'da Türkiye'de düzenlenen Türkçe Konuşan Ülkeler Toplantısı'na önem verdiği ve bu toplantıdan Türkiye, Kazakistan, Azerbaycan ve Kırgızistan arasında ticaretin ve işbirliğinin geliştirilmesi yönünde kararlar çıktığına değinilmiş. Kazakistan'ın, Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattının gelişmesi konusunda verdiği desteğin "Rusya'ya rağmen" olduğu ve Türkiye'ye avantaj sağladığı yorumu yapılmış.

Türkiye'nin Kazakistan'daki 50 milyar dolarlık yabancı yatırımda sadece 2 milyar dolar payının Rusya ve Çin'in hayli gerisinde olduğu belirtilmiş. Türkiye'nin tekstil ve inşaatla sınırlı kalmaması, başka alanlarda da Kazakistan'ın kalkınmasına katkıda bulunması gerektiği ima edilmiş. Hükümet'in Türk işçi kotalarını arttırmasının Türkiye'ye verdiği önemin bir örneği olarak gösterilmiş.

Bakü-Ceyhan-Tiflis boru hattına ayrılan paragrafta Kazakistan'ın ABD'nin de arkasında olduğu bu hatta desteğinin (Tengiz petrolünün bir kısmını Hazar'dan buraya basıyor) Rusya'yı kızdırdığı ve Kazakistan'la gerçekleştirmek istediği ekonomik birlik düşüncesine ters gördüğü açıkça ifade edilmiş. Kazakistan'ın, Rusya ile olan ilişkilerine önem verdiği ama alternatifler geliştirerek Rusya'ya bağımlı kalmak istemediği aynı açıklıkla olmasa da belirtilmiş. (AB ve ABD'den başka dış politika açılımı geliştiremeyen Türkiye'nin Kazakistan'dan çok eksenli politika yapma konusunda örnek almasını dilerim.) Kazakistan'ın boru hatlarının dışında da Türkiye'yle enerji nakli üzerine ortak projeleri olduğu, Kazak petrolünün deniz yoluyla Türk boğazlarından geşişinin artması ve Karadeniz'e bir rafineri yapılmasına yönelik çalışmalar olduğunu aktarılmış.

Kazakistan'ın Türkiye'nin AB'ye, Türkiye'nin de Kazakistan'ın Dünya Ticaret Örgütü'ne girmesi için birbirlerini desteklediğinin altı çizilmiş. Nazarbayev'in Kasım ayında Kazak Halkları toplantısında yaptığı konuşmada Kril alfabesinden Latin alfabesine geçilmesi gerektiğini söylemesinin Türk Birliği Projesi'ne önemli bir sembolik katkı olduğu değerlendirmesi yapılmış.

Son olarak, yazının başında yapılan, "kültürel ve etnik bağların önemli olduğu, ama ilişkilerin ekonomik temeller üzerine oturtulması" hedefi tekrar edilmiş.

Medyada bu ve benzeri yorumlarla karşılaşıyorduk, ama bunların Resmi Haber Ajansınca bu denli açıklıkla dile getirmiş olmasını çok önemli ve olumlu buldum.

Hiç yorum yok: